Tasavvuf Nedir? | Batı neden Tasavvufa sahip çıkıyor? Halis Hoca (Ebu Hanzala)

Halis Hoca (Ebu Hanzala) yapılan röportajda:

• Tasavvuf Nedir? Tasavvuf ne demek?
• İslam'ın Tasavvufa Bakışı Nasıldır?
• Tasavvufun tarihsel gelişimi nasıldır?
• Bugünkü Tasavvuf anlayışı nasıldır?
• Tasavvuf ehlinin sözleri?
• İslam’a savaş ilan edenler niçin Mevlana’ya sahip çıkmaktadır?

gibi soruları yanıtlıyor.

Tasavvufun nasıl ortaya çıktığı, geçmişteki ve günümüzde tasavvuf anlayışı anlatılarak, İslam’ın tasavvufa bakışının ne olduğu açıklanıyor. Tasavvuf nedir? sorusunun cevabı veriliyor.

Allah (cc) insanı yaratırken, insanı 2 cihette yaratmıştır. İnsanların bir ruhsal/manevi yönü vardır, birde insanın maddi bir yönü vardır. Şeytan insanları Allah'ın yolundan saptırırken yapmak istediği şey şudur; Bazı insanları maddi yönlerine ağırlık vermekle saptırır, bazı insanları ruhsal yönlerine ağırlık vermekle saptırır.

Mesela Mekkeli müşrikleri dünyaya, çocuğa, kadına, mala değer vererek o maddi yönlerini kışkırtarak saptırdı. Hristiyan Rahiplerini ise mağaralara çekilerek, sürekli oruç tutarak, nefislerine eziyet ederek onları da o cihetle saptırdı.

Peki peygamberlerin vazifesi nedir? Peygamberler, insanların bu 2 yön arasında denge kurmaları için gelirler. Peygamberler ölçüdürler. Ne yaptığın takdirde hem maddi tarafını hem de manevi tarafına riayet etmiş olursun, ihmal etmiş olmazsın. Ne yaptığın takdirde azgınlaşır, ya ruhsal yönünü ön plana çıkarır, ya da maddi yönünü ön plana çıkarırsın. Peygamberler bunları öğretmek için gelmişlerdir.

Tasavvufun paralel bir din olduğu ve tasavvuf ehlinin insanlara paralel Allah’lar, paralel peygamberler, paralel kitaplar uydurdukları anlatılıyor.

Tasavvufun, şeytanın insanı manevi ve ruhsal tarafa meylettirip, insanların Peygamberin sünnetinden yüz çevirmeleri sonucu ortaya çıktığı ve bu konuda Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğu anlatılıyor:

"Enes (r.a) anlatıyor: Peygamber'in (sav) hanımlarının yanına bir grup erkek gelerek Resulullah'ın (sav) ibadetinden sordular. Kendilerine sordukları husus açıklanınca sanki bunu az bularak:
"Resûlullah (sav) kim, biz kimiz ? Allah onun geçmiş ve gelecek bütün günahlarını affetmiştir, dediler.
İçlerinden biri: "Ben hiçbir surette evlenmeyeceğim, kendimi ibadet vereceğim." dedi.
Biri dedi ki: Ben hiç uyumayacağım geceleri namaz kılacağım.
Biri dedi ki: ben gündüzleri hep ibadet halinde geçireceğim.
– Bu durumdan haberdar olan - Peygamber (sav) onları çağırdı:
– Siz misiniz bunları bunları söyleyen?
– Evet ey Allah’ın Resulü.
– Allah'a yemin olsun Allah'tan en çok korkanınız ve yasaklarından en ziyade kaçınanız benim.

Fakat buna rağmen, bazen oruç tutar, bazen yerim, geceleri namaz kılarım ve uyurum da;
kadınlarla beraber de olurum. İşte benim sünnetim budur, kim benim sünnetimden yüz çevirirse o benden değildir " buyurdu. (Buhari)

Tasavvuf nasıl başladı?

1. Peygamberin (as) sünnetinden yüz çevrilmesi
2. Kelam meselelerin toplumun gündemine girmesi sonrası, şeytanın vesvese vermesi ile insanların Hristiyan rahipler gibi inzivaya ve yalnızlığa çekilip Müslümanların ortamından uzaklaşması
3. Tasavvuf ve tasavvufla beraber şirkin felsefi bir surette tasavvuf kılıfı altında Müslümanların gündemine girmesi

İslam’ın en temel akaid ilkelerinden bir tanesi Allah yaratandır, kul yaratılandır ve ikisi birbirinden farklıdır ilkesi olduğu, tasavvuf ehlinin ise Hallac-ı Mansur ve Muhyiddin-i Arabi gibi fenafillah inancına sahip olarak Allah’a şirk koştukları, daha kötüsü kendilerini Allah ile bir tuttukları anlatılıyor.

Tasavvuf kitaplarında tasavvuf erbabının, Allah’ın helallerini haram, haramlarını helal haline getirmeye çalıştıkları ve kendilerinin her yaptıklarının meşru görünmesini istedikleri aktarılıyor.

Felsefecilerin Vahdeti vücut, hulul inancı, hakikati Muhammediye, nuru Muhammedi gibi Allah’ın hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri tasavvuf adı altında toplayarak İslam toplumu içerisinde yaymaya başladıkları anlatılıyor.

Türkiye'de tasavvufun en bilinen simalarından bir tanesi, kameraların karşısında hiç hayâ etmeden "Ete kemiğe büründü Mahmut diye göründü" demiştir. Yani Allah'ın kendi şeyhinin suretinde açığa çıktığını, insanlara göründüğünü söylemiştir.

Mevcut tasavvuf İslam ümmetinin tembelleşip, Batının kölesi haline gelmesinde, Batının kullandığı en önemli maşalardan bir tanesidir. Bugün Batı dünyası İslam ümmetinde işgal edilmemiş tek bir karış toprak bırakmamıştır. Kadınların ırzını hiçe saymışlardır, çocukları katletmişlerdir. Ama aynı Batı Mevlana'ya sahip çıkıyor. Bizim savaşımız İslam'ladır, bu işgal bir haçlı savaşıdır diyen adamlar Mevlana yılı ilan ediyorlar, Mevlana'yı sahipleniyorlar, orayı Dünya Kültür Miras'ına dahil ediyorlar.

Niye acaba İslam'a savaş açan adamlar sıra tasavvufa geldiği zaman tasavvufu ve tasavvufun erbabını sahipleniyorlar. Çünkü tasavvuf insanlara tembelliği anlatıyor, korkaklığı anlatıyor, tağutların hükmetmesini kader olarak kabul etmeyi anlatıyorlar buda onların işine geliyor.

ÖNEMLİ BÖLÜMLER

• 00:00 Tasavvuf ve tasavvufun tarihsel gelişimi nedir? İslam’ın tasavvufa bakış nasıldır?
• 01:06 Peygamberler ölçüdür
• 03:35 "Kim benim sünnetimden yüz çevirirse o benden değildir"
• 03:54 Kelam ve felsefe
• 06:03 Geçmişte ve günümüzde tasavvuf anlayışından örnekler
• 10:34 Hızır (as) ile Musa (as) kıssasını kullanan tasavvuf erbabı
• 12:36 Tasavvuf paralel bir dindir.
• 13:40 İslam’a savaş açan Batı niçin Mevlana’ya sahip çıkıyor?

Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…