Şeriatta Sünnet’in Yeri Nedir? | Bidatler Şirke/Küfre Gidecek Bir Kapı mıdır? – Halis Hoca (Ebu Hanzala)
Peygambere itaat farz mıdır? | İyi bidat ve kötü bidat arasında ki fark nedir? - Halis Hoca (Ebu Hanzala)
Sünnet bizim için dinin esaslarından bir tanesidir. Çünkü biz İslam’a girdiğimiz zaman ‘la ilahe illallah Muhammedun Resulullah’ diyoruz. Muhammed Allah’ın Resulüdür, Allah’ın elçisidir diyoruz.
Bu, şu demektir:
Yani biz dinimizi ondan öğreniriz. Allah’ın neden razı olup, neye buğzettiği, neye öfkelendiğini o bize bildirir demiş oluyoruz. Haliyle sünnet demek dinin Kur’an’dan sonra kalan yarısı demektir. Zaten Allah’ın kelamı olan Kur’an’a bakıldığı zaman bu hakikat çok açık bir şekilde görülür.
Mesela Allah (ac) bize Kur’an-ı Kerim’de diyor ki sürekli:
“Allah’a itaat edin ve Resule itaat edin.” buyuruyor.
“Herhangi bir şeyde ihtilafa düşerseniz, onu Allah’a ve Resulü’ne döndürün. Eğer Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız.” (4/Nisa, 59)
Allah’a hüküm döndürmek demek Allah’ın kitabına dönmektir. Resule hüküm döndürmek yaşadığı zamanda kendisine, vefat ettikten sonra ondan bize geriye kalan sünnetine dönmektir ve bu bir lüks değildir, bu bir tercih değildir.
Allah (ac) diyor ki: "Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, şayet Allah’a ve Ahiret Günü'ne inanıyorsanız (o meseleyi çözmek için) Allah’a ve Resûl’e götürün." (4/Nisa, 59)
Allah'a hüküm giydirmek demek, Allah'ın kitabına dönmektir. Resul'e hüküm döndürmek demek, yaşarken de kendisine, vefat ettikten sonra da ondan bize geriye kalan sünnetine dönmektir. Ve bu bir lüks değildir, bu bir tercih değildir. Allah (cc) buyuruyor ki; Şayet Allah’a ve Ahiret Günü'ne inanıyorsanız (o meseleyi çözmek için) Allah’a ve Resûl’e götürün." (4/Nisa, 59)
Niçin?
Çünkü Allah’ın yanında Resule itaatle, Allah’a itaat arasında bir fark yoktur.
“Kim Resûl’e itaat ederse hiç şüphesiz Allah’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse seni, onun üzerine koruyucu göndermedik.” (4/Nisa, 80)
Hüküm konusunda da bu böyledir. Yani Rabbimiz Ahzab suresinde buyuruyor ki:
“Allah ve Resulü bir konuda hükmettikleri zaman mümin erkeklerin ve kadınların seçim hakkı yoktur.” (33/Ahzab, 36)
Sadece Allah hükmettiğinde demiyor Allah (cc). Allah ve Resulü hükmettiğinde.
Demek ki Allah’ın hükümleri seni beni bağladığı gibi, Resulün hükümleri de aynı şekilde bizi bağlıyor. Hatta başka bir ayette Rabbimiz yemin ediyor ki böyle yapmayanların mümin olmayacağına dair:
“Hayır! Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem tayin edip, verdiğin hükme içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan ve tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.” (4/Nisa, 65)
Nasıl ki Allah’a itaati, peygambere itaati Allah’a itaat gibi Allah (cc) bize arz ediyor. Peygambere muhalefetinde Allah’a muhalefet gibi insanın cezayı hak ettiği bir suç olduğunu söylüyor.
“O Resulün emrine muhalefet edenler kendilerine bir fitnenin ya da elim verici bir azabın dokunmasından korksunlar” (24/Nur, 63) diyor Rabbimiz (cc).
Demek ki o zaman:
- Peygambere itaati Allah emretmiştir.
- İhtilafta Peygamberin sünnetine başvurmayı iman ilkesi kabul etmiştir.
- Çekişmelerde onu hakem tayin edip onun emrine ve hükmüne teslim olmayı iman ilkesi kabul etmiştir.
- Ona isyan etmeyi, onun hükmünü reddetmeyi ise aynı Allah’ın hükümlerini reddetmek gibi ukubeti gerekli kılan bir şey olarak Allah (cc) belirlemiştir.
Böyle olunca da bu sünnetin önemini bize gösterir.
Sünneti ve Peygamberi aradan çıkardığınız zaman bunun sizi götüreceği tek yer sapıklıktır.
Allah (cc) buyuruyor ki; Şayet ona (Resul'e) itaat ederseniz, hidayete ermiş olursunuz. (24/Nûr, 54)
Demek ki peygambere itaat etmezseniz hidayete ermez sapıklık içinde kalırsınız.
Peki neden peygambere itaat ediyoruz?
Çünkü peygamber hevasından bir şey söylemez. “O peygamber hevadan konuşmaz. (Onun konuştukları,) kendisine vahyedilen vahiyden başkası değildir.” (53/Necm 3,4)
Kur'an'a baktığımız zaman, Kur'an da olmamasına rağmen peygamberin insanlar arasında belirlediği şeylerin Allah (cc) tarafından din kabul edildiği ve kıyamet gününe kadar da bütün Müminlerin ona uyması gerektiğini görüyoruz.
Örnek; Biz Cuma suresini okuyoruz. Cuma suresinde Allah (cc) buyuruyor ki; "Ey iman edenler! Cuma Günü namaz için (ezan okunup) çağrıda bulunulduğunda, Allah’ı zikretmeye (namaza) koşun ve alışverişi bırakın." (62/Cuma, 9)
Soru: Kur'an'ın neresinde Allah (cc) bize namaz için ezan okumayı emretmiştir? Hiçbir yerinde. Sadece biz peygamberimizin sünnetinde sahabesiyle istişare ettikten sonra bir sahabenin gördüğü rüyadan razı olmuş ve bunu namaz için bir çağrı kabul etmiştir. Kıyamet gününe kadar Allah (cc) peygamberin kabul etmiş olduğu bir şeyi ümmet için din kabul etmiştir. Ve sanki bu bir Kur'an ayetiyle inmiş gibi Allah (cc) tarafından üstüne basılmıştır.
Bidat nedir?
Bidat yenilik demektir. Daha önce misali görülmemiş, benzeri görülmemiş olan bir şeyin yeni olarak ortaya çıkması demektir.
Bizim dinde bidat dediğimiz şey nedir? Dini bir konuda insanların Kur’an’da ve sünnette yer almayan bir uygulamayı başlatmaları ve bunu dine nispet etmeleri demektir.
Peygamber (sav) buyuruyor:
“Bütün bidatler sapıklıktır ve bütün sapıklıklar ateştedir. Kim bizim bu dinimizde bizim yapmadığımız bir şeyi yenilik olarak çıkarırsa o reddedilmiştir, merduttur.”
Hadisin başka lafzında;
“Kim bir amel yapar, yaptığı amel bizim amelimiz üzere değilse o amel reddedilmiştir.”
Bir amelin Allah katında kabul olabilmesi için iki tane şarta ihtiyacı vardır.
- Sadece Allah için yapılmalıdır
- Yapıldığı zaman Peygamberin şeriatına uygun olmalı, sünnete ittiba içerisinde olmalıdır.
Maalesef insanlar bütün bu hakikatlere rağmen dinde yenilikler çıkarıyorlar, bunu dine nispet ediyorlar.
Sen din adına bir şey yapıyorsan ve peygamber (sav) onu yapmamışsa, ümmetine haber vermemişse ve eğer bu da dinden ise demek ki peygamber (sav) bunu insanlara ulaştırmamıştır yani Risalet vazifesine ihanet etmiştir. Yok eğer bu dinden değilse sen dinden olmayan bir şeyi dine katmakla sen Allah'ın dinine ihanet ediyorsun demektir.
Allah'ın İslam ümmetine en büyük nimetlerinden bir tanesi dini tamamlamış, son peygamberle mühürlemiş olmasıdır.
"Bugün, sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve din olarak sizin için İslam’dan razı oldum." (5/Mâide, 3)
Yahudilerin dini niye tahrif oldu? Niye kıyamete kadar geçerli değil? Niçin evrensel değil? Çünkü; Allah (cc) dinlerini tamamlamadığı için, alimler, cahiller, abidler her gelen dine bir şey ekledi ve sonunda din Musa (as)'ın getirdiği dinin tamamen zıddına bambaşka bir din haline geldi.
Ama bu din kemale erdirildi ve peygamber (sav)'den sonra bir peygamber gelmeyecektir. Haliyle Allah (cc) bu ümmete büyük bir nimet ile ihsan da bulunmuştur. Bazı insanlar ısrarla Allah'ın bu nimetine nankörlük ediyorlar Allah'ın bu nimetini ellerinin tersiyle itiyorlar.
ÖNEMLİ BÖLÜMLER
- 00:01 Sünnetin dindeki yeri nedir?
- 00:07 Sünnet dinin esaslarından biridir.
- 00:26 Sünnet demek dinin Kur’an’dan sonra kalan yarısı demektir.
- 03:21 Peygambere muhalefet suçtur.
- 04:43 Niçin Peygambere itaat etmeliyiz?
- 08:25 Peygamberin sünneti bir vahiydir.
- 08:39 Bidat nedir? Dinde bidat nedir?
- 09:25 Bütün bidatler sapıklıktır ve bütün sapıklıklar ateştedir
- 10:17 Bir amelin Allah katında kabul olabilmesi için iki tane şarta ihtiyacı vardır.
- 10:51 Peygamberin Risalet görevi
- 12:08 “Dininizi kemale erdirdim.” Dininizi tamamladım. Ayeti
- 13:03 Hiçbir toplum dinlerine bidat bulaştırmadan dinlerine şirk bulaştırmamışlardır.
Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…