İslam Dininin Tanımı Nedir? İslam ve Demokrasi’ye Göre Hakimiyet’in Tanımı Nedir? Halis Hoca (Ebu Hanzala)
Demokrasi nedir? İslamda demokrasi bir araç olarak kullanılabilir mi? - Halis Hoca (Ebu Hanzala)
- Demokrasi İslam'ı hakim kılmak için araç olarak kullanılmalı mı?
- Niçin Demokrasi bir dindir?
- Halis Hoca (Ebu Hanzala) yapılan röportajda sorulara cevap veriyor.
Demokrasi iki kelimeden oluşan Yunanca bir kelimedir. Anlamı ise; Halkın egemenliği, halkın otoritesi demektir. Türkiye'de ki ifadesiyle hakimiyet/egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözüdür.
Bir Müslümanın demokrasiyi kabul etmesi mümkün değildir. Çünkü demokrasi hakimiyet yetkisinin Allah'tan alınıp, Allah'ın yarattığı kullara verilmesidir.
Demokrasi bir dindir
Allah cc Kur'an-ı Kerimde insanların hayatına yön veren yönetim şekline din ismini vermiştir.
"Yusuf’un kralın dinine göre kardeşini alıkoyması mümkün değildi" (12/Yusuf, 76)
Yusuf suresi 76. ayette kralın dininden kastedilen şey nedir? Buradaki din kavramı ne anlama gelmektedir?
Kralın yasalarına, anayasasına göre Yusuf’un kardeşini alıkoyması mümkün değildir buyuruyor Allah cc. Demek ki bir yerde insanların hayatına yön veren bir anayasa varsa Allah’ın yanında bu dindir ve eğer bu Allah’ın anayasası değilse, kim o anayasaya tabi olmuşsa Allah’ın dininin dışındaki bir anayasaya, bir yönetim biçimine tabi olmuş demektir
Demokrasi niye bir dindir?
Demokrasi, hakimiyet hakkının Allah’tan alınıp, Allah’ın yarattığı kullara verildiği, kendine ait bir ekonomik sistemi, yönetimi, özgürlük ve insan hakları anlayışı olan bir yönetim şeklidir.
İslam’ın yeryüzüne nasıl hakim kılınacağı ayetlerle anlatılırken, dünyada geçmişten günümüze yaşanan tecrübelerle demokrasinin, müşriklerin insanları kendilerine kul haline getirmek için kurduğu çirkin bir oyun olduğu anlaşılmaktadır.
Hakimiyet hakkının Allah’tan alınıp, Allah’ın yarattığı kullara tanınması, Allah’ın ilmi ve bilgisini tanımamak veya O’na ortak koşmak manasına gelir:
Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır. (Gaybı) O’ndan başkası bilmez. Karada ve denizde olan her şeyi bilir. Herhangi bir yaprak düşmüş olsa mutlaka onu bilir. Yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık Kitap’ta yazılıdır. (6/Enam, 59)
“Aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve onların heva/arzularına uyma! Allah’ın sana indirdiği bazı (hükümlerde) seni fitneye düşürmelerinden sakın. Şayet yüz çevirirlerse bil ki Allah, onları bazı günahları nedeniyle cezalandırmak istiyor. Şüphesiz ki insanlardan birçoğu fasıktır.” (5/Maide, 49)
Demokrasiyi kabul edenlerin durumu kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar edenlerin durumu gibidir. İşlerine geldiğinde kitaba inandıklarını söyleyen, işlerine gelmediklerinde kitaba inanmayanlar, yalan ehlidir ve Allah bunları tekfir etmiştir.
"Siz kitabın bir kısmına inanıp, kitabın bir kısmını inkar mı ediyorsunuz?" (2/Bakara, 85)
Batılılar, İslâm'i cemaatlerin önüne üçüncüsü olmayan iki seçenek koyuyorlar. Diyorlar ki; Ya demokratlaşıp, parlementolara girip siyasal zeminde dininize hizmet edeceksiniz. Yada biz sizi radikal kabul ederiz. Yani şeriatçı kabul ederiz sizi terör listesine alırız ve size savaş ilan ederiz. Bunlar da dini koruduklarını zannediyorlar aslında Allah'ın dininin kimse tarafından korunmaya ihtiyacı yoktur.
Yani İslâmi cemaatler, ehli kitabın onları düşürmek istediği tuzağa düşmüş ve bu konuda maalesef sakınamamışlardır.
İslam dininin yeryüzüne nasıl hakim kılınacağını bildiren Allah’tır:
De ki: “İşte bu, benim (biricik) yolumdur. Ben ve bana tabi olanlar (neye, niçin ve nasıl olacağını bilerek, programlı ve düzen içinde) basiret üzere Allah’a davet ediyorum/ediyoruz. Allah’ı tenzih ederim. Ben müşriklerden değilim.” (12/Yusuf, 108)
Buna göre insanları İslam’a davet etmenin iki temel meselesi vardır:
- Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih etmek.
- Müşriklerden olmadığını ilan etmek.
Kendilerini İslam’a nispet eden toplulukların, demokrasi beşiği içerisinde nasıl uyutuldukları, batının istediği kalıplara girmek zorunda kaldıkları, batının isteklerine uymadıkları takdirde askeri müdahalelerle nasıl devrildikleri aşağıdaki örneklerle anlatılıyor. Tarihten gelen demokrasi tecrübeleri:
- 1992 - İslami Selamet Cephesi (Cezayir) - Askeri darbe
- 1997 - Erbakan Hükümeti - Refah Partisi (Türkiye) - 28 şubat postmodern darbesi
- 2006 - Hamas (Filistin) - Tanınmama ve boykot 2011 - İhvan hareketi, Mürsi (Mısır) - 25 Ocak devrimi
Mesela bir ülkede sermaye sahibi 10-15 aile var, bunlar o ülkeye yüzyıllardır hükmediyorlar ve insanlara da diyorlar ki; sizin böcek kadar değeriniz yoktur. Siz kul'sunuz biz efendiyiz. Size hükmetmesi gerekenlerde bizleriz.
Hem onları aşağılıyorlar hemde asırlarca aynı sınıftan insanlar onlara hükmediyorlar.
Öte taraftan yine bir ülkede seçkin insanlar var, belli bir elit tabaka var. Bunlar yüzyıllardır insanlara hükmediyorlar ama insanlara şöyle diyorlar; Asıl hakimiyet hakkı size aittir, yönetmesi gerekenler sizlersiniz, egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir.
Alın size farklı seçenekler. Bunlardan bir tanesini seçin diyorlar. ikisi arasında ki fark nedir? Sonuç aynıdır, aynı zümre insanlara hükmetmektedir. Biri insanları aşağılayarak bunları yapıyor, diğeri insanların sırtını sıvazlayarak bunu yapıyor.
Demokrasi böyle bir oyundur. Yönetenler bellidir, yönetilen sınıf bellidir. Halk kendi kendini yönettiğini, kendisini yönetenleri seçtiğini zannetmektedir. Fakat yöneten insanlar değişmemektedir.
Sonuç olarak, dünyada ve ahirette hüsrana uğramamak için İslami kesimin bir an önce uyanması, rüştüne dönmesi gerektiği, insanı dinden çıkaran demokrasi bataklığından kurtulması gerektiğini açık bir şekilde söyleyebiliriz.
ÖNEMLİ BÖLÜMLER
- 00:00 Demokrasi bir dindir.
- 01:28 Hakimiyet hakkının Allah’tan alınıp, Allah’ın yarattığı kullara tanınması
- 02:42 Demokrasi bir dindir? Niçin demokrasi bir dindir?
- 03:01 Kralın dinine göre Yusuf’un kardeşini alıkoyması mümkün değildi
- 04:22 Allah’ın indirdikleri ile hükmetmek
- 06:17 Dini yeryüzüne hakim kılmak
- 07:11 Siz kitabın bir kısmına inanıp, kitabın bir kısmını inkar mı ediyorsunuz
- 09:45 Halk yığınlarına oynanmış en çirkin oyun: Demokrasi oyunu
- 12:09 Türkiye’nin başına gelmiş en büyük iki musibet: Kemalizm ve PKK
- 13:14 Tecrübe, kendini Demokrasi ile İslam’a nispet edenlerin sonu
Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…